Monet, Argenteuil Yakınlarında Yürüyüş, 1875 |
Çizim, resim gurusu Melih’in, Sabancı Müzesi’nin yokuşunu çıkarken, ekspresyonizm ile empresyonizm arasındaki farkları, bu akımların çizim, boyama özelliklerini anlatmaya başlaması çok iyi oldu.
Serginin adı: Monet’nin Bahçesi, aslında önemli bir olay. Empresyonizme (izlenimcilik) adını veren Oscar-Claude Monet'nin (1840-1926), yaşamının son 30 yıllık dönemine ait eserlerden oluşuyor. Piposu, paleti, ve yeşil çok orijinal bir gözlüğü de var. Auguste Renoir imzalı Monet ve eşi Camille portreleri de sergide yer alan eserler arasında.
Serginin girişi, Monet’nin evi, düzenlediği bahçesi, köprüsünün olduğu fotoğraflardan derlenmiş ve girişteki duvarlara yansıtılmış sesli bir projeksiyon ile başlıyor. Sonra pipo, palet, gözlük bölümüne geliyorsunuz ki en çok durduğumuz yer burası oldu. Zira ben bu yaşlı paletin bizim baktığımız noktaya göre ters yerleştirildiğini iddia ettim; bu yerleşime göre Monet’nin solak olması gerekiyordu. Tartışmaya arkamızda duran iki kişiden biri daha aynı şekilde düşündüğünü söylerek katıldı. “Hayır, bir sorun yok.” diyen Melih, koşarak Monet’nin fotograflarının olduğu bölüme gitti ve fırçayı sağ eli ile tuttuğunu söyledi. Bunun üzerine “Küratör hata yapmış.” dedim, arkamda duran kız da “Evet, küratör hata yapmış.” dedi. İçimden “Tek bir camekanda 15 dakika duracaksak buradan çıkamayız herhalde.” diye düşünürken, birden serginin tamamını dolaşmış olduğumuzu fark ettim. Toplam 39 eser gelmiş meğersem. Ama gelen eserler bayağı meşhur eserleri.
Monet, İzlenim: Gündoğumu, 1872 |
Monet, gerçek bir çiçek delisi; hayatı bahçe düzenlemesi ile geçiyor. Hatta çocuklarının çiçeklere yaklaşmasına izin vermezmiş, “Gidin başkasının bahçesinde oynayın!” diye kışkışlarmış. Bir dönem de Japon sanatına aşık oluyor ve Japon Köprüsü, bahçesi de buradan doğuyor zaten. Kaynağı da şöyle, acayip hoşuma gitti: Amsterdam’da bulunduğu dönemde (1871) bir restoranda saklama kağıdı olarak kullanılan Japon baskılarını görüyor ve görüş o görüş, aşık oluyor. Bundan sonra da 231 Japon gravüründen oluşan bir koleksiyonu oluyor.
Renoir, Madame Claude Monet (Camille), 1872 |
Camille, sanatçının esin perisi, modeli ve karısı. Yıllarca birlikte yaşıyorlar ve ilk oğulları Jean Monet’nin doğmasından birkaç yıl sonra evleniyorlar (1870). Monet, evlilikleri boyunca Camille Doncieux’nün birçok portresini yapıyor. Enteresandır, Camille’in ölümünden (1879) sonra evlendiği ikinci karısı Alice’in hiç resmini yapmıyor. Karısının yandaki resmini yakın arkadaşı Auguste Renoir yapmış.
Bu arada Sabancı Müzesi'ndeki Müzedechanga da “Monet Mutfakta Olsaydı” adlı bir etkinlik düzenliyormuş. Salı ve perşembe akşamları Monet'nin Giverny sofralarındaki tariflerinden esinlenerek oluşturulan menüyü tatmak mümkünmüş. Anlaşılan sergi bitmeden dört başı mamur empresyonist olacağız. Sergi 6 Ocak'a dek devam edecek. Aslında bir gün Monet'nin Giverny’deki (Paris’e 80 km) evini ve bahçesini ziyaret etmek çok hoş olabilir. "Güllü Yol"da yürümek istiyorum.
Unutmadan, "Monet’nin paleti ters koyulmuş." konusunda yanıldığımı, sergi sonunda Monet’nin paletli resimlerindeki tutuş şeklini iyice inceleyip anladım. “Sorry curator!”. Ancak başka bir iddiayı kazandım. O da açıklamasına bakmadan “Yelkenli” resminin akşam etkisi mi, gündüz etkisi mi olduğu konusunda idi. Melih gündüz dedi, ben akşam. Akşam etkisi kazandı.
Benim en çok sevdiğim Monet resimlerine gelince... Biri 19., biri 20. yüzyıl...
Monet, Güllü Yol, 1920-1922 ve Pourville Kumsalı, Günbatımı, 1882 |
2 yorum:
Adamcağız resimlerinin 3000 parçaya ayrılıp sonra zevk olsun diye birleştirilmek üzere insanlara kutu için satılacağını tahmin eder miydi acaba? Valla ben yaptım bir Monet puzzle’ı çok da zevk aldım. Nur içinde yatsın…
Bana kalırsa Monet çok güzel yaşamış, genelinde hayatı kendi ekseninde tutmayı başarmış. Gün olur hamile karısını, çocuklarını bırakır resim çizmek uğruna günlerce dönmediği olurmuş. Malum günün saatlerini kaçırmaması gerekiyor ya. Kalan zamanını da davetler, yemeklerle geçirmiş, zaten gurme. Yakın dostlarına yemek hazırlarmış. Hep birlikte yer içerlermiş (Yakın dostlar: Emile Zola, Auguste Renoir, Edgar Degas...). Monet'nin reçeteleri arasında en çok ilgimi çeken tabii ki hardallı patates püresi ile ıtırlı dondurma oldu :) Itırlı dondurmayı akıl edip yapan biri bence kesin nur içinde yatıyordur...
Yorum Gönder