15 Ekim 2018 Pazartesi

İsmet İnönü Heybeliada'da Çocuklarıyla

20. yüzyılın ilk yarısındaki deniz neşriyatımız oldukça zengin görünüyor. 16 Eylül 1935 tarihli Hafta Dergisinin kapağında mayosuyla İsmet İnönü ve çocuklarına yer verilmiş. Süreyya Plajının el ilanı ise ağırlıklı Fransızca hazırlanmış ve "İdeal Plaj... Marmara'nın İncisi..." gibi sıfatlar kullanılmış. Plajın restoranı, gazinosu, orkestrası varmış. Plaja ulaşımı kolaylaştırmak için otopark hizmeti, halk otobüsü ve tren de koyulmuş.
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.


Son günlerde İnönü yeniden gündeme gelince aklıma Temmuz ayında gittiğim bir sergi geldi. Sergi öyle incelikli düşünülmüştü ve güzeldi ki, gezmeye doyamamıştım. Keşke süresi daha uzun olsaydı. Uygun tüm vakitlerde uğrar, Atatürk ve İnönü'nün halkla iç içe deniz sefalarına sonsuz defa bakardım. 
Atatürk, Afet İnan ile birlikte Florya Plajı'nda kürek çekiyor, 1936. Atatürk, sık sık Deniz Köşkü'nün yanındaki halk plajına geliyor, burada halkla beraber denize girip çıkıyor; halk da çoluk çocuk, onu yakından görmek, birlikte olmak imkanını elde ediyormuş. Mükemmel bir fotograf. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Serginin adı "İstanbul’da Deniz Sefası - Deniz Hamamından Plaja Nostalji". İçinde iki 'deniz', bir de 'plaj' geçiyor. Sergi adeta bana düzenlenmiş, acilen gitmem gerekiyordu. Kıbrıs’tan da yeni dönmüşüm, deniz tuzu hala üzerimde. Sıcak bir Temmuz Cumasında, iş çıkışı Rıfat’la sözleştik. Üstün yol bilgim sayesinde! mi yoksa Yandex sayesinde mi bilinmez, Cuma trafiğinde 50 dakikada Tepebaşı Otoparkındaydım. Fena değil.

Müzeden içeri girdim, Rıfat restoranda oturuyor:
R: Helloo, e e buradan nereye gidiyoruz?
Z: Halloo, nereye olacak, üst katlardaki denizli sergiyi geziyoruz işte.
R: E ben gezdim çoktan.
Z: Niye?
R: Erken geldim, gezdim işte.
Z: Nasıl yani? Pera Müzesi dedik ya, sergiyi gezecektik.
R: E bana Pera Müzesi'nin önü dedin, Pera Müzesi’nin içindeki sergi demedin ki!
Z: Off, inanmıyorum, tam bir İngiliz sıtaylsın, o zaman tekrar gezeceksin!
Sergi alanı böyleydi, deniz hamamlarının duvarlarını anımsatan bambular ve ince kumlar unutulmamış.
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul. 


Sergi, Osmanlının denizle ilişkisini ortaya koyarak başlıyor ve süreç içerisinde toplumsal dönüşümle birlikte deniz kültürünün gelişimine ışık tutuyor. Bir başka deyişle, su şehri Istanbul’da deniz kültürünün mahremiyetten, normale geçişini birebir görüyorsunuz. 
Deniz hamamı. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.  

Serüven, 19. yüzyılın ikinci yarısında "deniz hamamları"yla başlıyor ve 20. yüzyılın ortalarına kadar olan dönüşümü bir belgesel gibi ortaya koyuyor. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde de geçiyormuş deniz hamamları. Geçmişleri 17. yüzyıla dayanıyormuş, yaygınlaşması ise batılılaşmanın da etkisiyle 19. yüzyılın ortalarını bulmuş.
Kadınlara mahsus bir deniz hamamının içi, 1930'ların sonu.
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Deniz hamamları denizin içinde, suya dayanıklı ahşap kazıklar üzerine inşa edilmiş ve ahşap duvarlarla örtülerek ayrılmış yapılar. Dışarıdan kapalı kutulara benzeyen bu yapılar kıyıya yine kazıklar üzerine oturtulan bir köprüyle bağlanırdı. 
Tarabya'da Alman Büyükelçiliği ve önünde deniz hamamı, 1905. Günümüze en yakın görüntü olarak bunu seçtim. 113 yıl sonrasında tabii burası artık büyükelçilik değilse de Alman Konsolosluğu'nun yazlık rezidansı olarak kullanılıyor. Yukarıdaki fotografta dikkat çekici olan diğer bir ayrıntı da Tarabya'nın adını Fransızca'da terapiden almış olması. Su, doğa elbette terapidir. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.

Umumi ve hususi hamamlar olmak üzere iki gruba ayrılırdı. Hususi deniz hamamları yalıların kenarında, onlara ait mekanlardı; umumi hamamlar ise daha büyük mevsimsel yapılardı. 
Mayo hayatlara girmeden önce deniz hamamlarında takunya ve peştamal kullanılırmış.
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Deniz hamamları, kadın ve erkeklerin ayrı kullanımına dayalı ve aslında toplumsal kontrolün mekansallaştırıldığı alanlardanmış anlaşılan. Ayrıca, yüzmeden çok deniz banyosu yapma fikri ön planda olduğu için yüzme bilmek de gerekmezmiş, ilginç.
Serginin açıklayıcı panoları özenle hazırlanmıştı. Fülürye, esasen Rusların şiveli telaffuzu ile bugünkü Florya olmuş. Soldaki fotografta da Florya'da deniz sefası yapan, Beyaz Ruslar görülüyor. Bonesiz çıkmam diyen hanımlara hayranım.

Osmanlının denizle olan iletişiminde dönüm noktası ise I. Dünya Savaşı olmuş. Bundan önce mahrem olan denizde yüzmek sakıncalı, hatta yasakmış. Tabib Binbaşı İbrahim Cemal demiş ki;
'Bir doktorun onayı olmadıkça denize girmeyin. Denize ne vakit girileceğini ve denizde ne yenip ne içileğini doktor belirlemelidir.'
'Çocuklar altı yaşını doldurmadan denize sokulmamalı, doldurduktan sonra da birdenbire denize götürülmemeli, önce evde soğuk suya kademeli olarak alıştırılmalı.'
'Denize büyük adamlar bile sabah erken ve güneş battıktan sonra girmemeli.'
'Hazmetmeden denize girilmemeli, yemekten büyükler 3, çocuklar 2 saat sonra denize girebilir.'
'Denize girmek için en münasip zaman yaz sonu, sonbahar başlangıcıdır. Çünkü o vakit su pek soğuk, hava pek sıcak değildir.'
Vay be, komutanım süpersin. 130 yıl önce olayı bitirmişsin.
Favorim kesinlikle bu. Tabib Binbaşı İbrahim Cemal'in 1890 yılında yazdığı 'Deniz Hamamı Risalesi - Deniz suyu, havası ve kumunun havass ve tesiratı ve suver-i isti'mali hakkında malumat-ı nafiyayı havidir.' adlı kitabının 25-26. sayfaları. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.


Dönüşüm nasıl olmuş peki? Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlar, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bırakmış.
Florya Plajı, 1920'lerin sonu, 1930'ların başı. Florya'nın ince kumu, kum banyosu için çok elverişliymiş. Eskiden doktor tavsiyesi ile yapılan kum banyoları artık plaj kültürünün parçası olmuş.
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.


Önceleri manzara, romantizm ve ticaret gibi kavramlarla tanımlanan deniz ve boğaz, Cumhuriyet’le birlikte yeni anlamlar kazanmış. Seküler toplum, bireyi daha özgür ve en önemlisi kadın-erkek fark etmeksizin daha görünür kılmış.
Sağda şair Yahya Kemal Beyatlı, ilk kadın ressamlardan Melek Celal Sofu ile eşi Hasan Celal Sofu, Sarıyer Altınkum Plajında, 31 Temmuz 1934. Soldaki resim ise Melek Celal Sofu'nun tuval üzerine yağlıboya Moda Plajı çalışması. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.

Halkımız böylelikle denizle barışmış. Plaj olgusu zaman içinde kendi eğlencesini, modasını ve kültürünü yaratmış. Su sporları da gelişmeye başlamış.
Muhteşem. Bunlardan bana lazım, bulursanız gönderin, oradan alacaktım ama son anda vazgeçtim.
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Aydabir Mecmuasının "Yüzme Öğreniniz!" adlı parasız ilavesini okumaya doyamadım. 
1953 basımı yüzme öğretmeni bulmuşum, hem de dünya şampiyonundan, kaçırır mıyım?
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
İlave, 1953 tarihli ve Şaka Matbaası tarafından basılmış. Aşağıdaki fotografta görebilirsiniz. Şaka değil yani!
Aydabir Mecmuası da kendini bayağı övmüş. Ama öyle demeyin, hak etmiş, şimdi nerede bulacağız öyle dünya şampiyonundan ücretsiz dergi eki? İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Yazan, dünya yüzme şampiyonu Victor E. Lawson. Victor, ilaveyi çok iyi hazırlamış, tüm detayları vermiş. Özellikle "Suda taklak atmak eğlencelidir" bölümü ilgimi çekti. Ortaokuldayken arkadaşım Erem'le bir takla geliştirmiştik, adına da takatuka derdik, denizde sırt sırta verip kollarımızı birbirimize geçirip takla atardık. O zamanlar taklak deniyormuş demek...
Aa Can, bak bizim 'ayak ayağa' hareketimizin resmini çizmiş Victor. Kardeşimle suda aynı bu resimdeki gibi ayak ayağa verip sonra 1-2-3 diye sayıp tüm gücümüzle birbirimizi ittirir, sırt üstü gidebildiğimiz kadar uzağa gitmeye çalışırdık. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.


1960’lı yıllara kadar altın çağını yaşayan plaj kültürü İstanbul’un hızlı sosyolojik değişimleriyle dönüşüme uğramış. 
Sergiden bir köşe daha. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Sonrasına hakimiz zaten: Işık hızındaki demografik değişim, göç ve yarım yüzyılda 1 milyondan 15 milyona yükselen nüfus, betona bulanan kıyılar, denizin kirlenmesi... Ayıp ve yasakların tekrar hayatımıza girmesi... Çok ama çok yazık oldu.
Çilingoz marka gazoz ve soğuk gazoz satışında kullanılan leğen.
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Serginin en güzel yanlarından birisi de İsmet Paşa'nın meşhur askılı mayosunu barındırmasıydı. 
İsmet İnönü’nün askılı mayosu ve plaj bornozu, 1930’lar.
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
İsmet Paşa yaz geldiğinde, Ankara’daki Pembe Köşk’ten Heybeliada’daki köşküne taşınırmış. Askılı mayosu ile iskeleden çivileme atlayıp deniz sezonunu açarmış. Mükemmel! Daha mükemmel olan ise, bu atlayış TRT’de haberlerde gösterilirmiş. Bir gelenek haline gelen bu görüntüyü TRT her yıl verirmiş. Sergide bu film de gösteriliyordu.

1940'lardan bir bikini üstü ve mayo. Ne kadar şık...
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Deniz temalı Milli Piyango biletlerine bakın, harika, aşık oldum resmen bunlara. Biz ne naif, ne tatlıymışız bir zamanlar.
1944-1980 arası Milli Piyango biletleri, çoğu İhap Hulusi Görey tasarımı. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.


Serginin küratörü, tarihçi Prof. Dr. Zafer Toprak harika bir iş çıkarmış. Sergilen fotoğraf, dergi, karikatür, eşya ve kitap gibi malzemeler büyük ölçüde İstanbul Araştırmaları Enstitüsü arşivinden ve özel koleksiyonlardan derlenmiş.
Çok beğendim bu tasarımı, mutlu insanlar ülkesi...
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.


Atatürk'ün doğallığına, dahası sandaletlerinin asaletine bakar mısınız...
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Atatürk'ün uğraştığı üç spor dalından söz ediliyor. İlki Selanik’teki çocukluk ve gençlik yıllarından güreş. İkincisi askerlik yaşantısından dolayı binicilik. Florya Deniz Köşkü ile birlikte de yüzme ve kürek. 
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.


Hayatının son yıllarında yüzmekten ve kürek çekmekten çok hoşlanmış.
Moda'da kürek yarışı, 1929. 1 Temmuz Kabotaj Bayramı kutlamalarında Anadolu ve Rumeli fenerleri tahlisiye istasyonlarının kürek ekipleri arasındaki ezeli rekabetten doğan çekişmeli yarışı izlemek Atatürk'ün pek hoşuna gidermiş. Kazanan ekip, Atatürk'ün yatı önünde küreklerini havaya kaldırarak Atatürk'ü selamlarmış. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Moda, 19. yüzyıldan itibaren İstanbul’un en seçkin semtlerinden biri olmuş. Kentin ilk yelken kulüplerinden Khalkedon Racing Club burada kurulmuş, yine semt sakinlerinin buluştuğu Moda Deniz Kulübü’nün ilk evresi de burada oluşmuş. Kısa sürede Anadolu yakasının su sporları merkezi haline gelmiş. 1937 yılında ilk kez Macaristan-Türkiye yüzme yarışları burada düzenlenmiş. Birçok yüzücü ve tramplen atlayıcısı bu plajda ünlenip, Türkiye şampiyonu olmuş. Plaj, spor etkinlikleri yanı sıra gösteri ve eğlence mekanı olarak da meşhurmuş.
Moda. Fotografın sağ altında sırt üstü yüzen iki kişi hoşuma gitti. O dönem belli ki bone takmayı asla ihmal etmiyorlarmış. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.







Suadiye Plajının sahibi Mustafa Güler, inşaat için İş Bankası’dan kredi almış. Banka da reklamını kabinlerin üzerine monte etmiş. İş Bankası kumbarası, dönemin en etkin tasarruf yöntemlerinden biriymiş. Çok nostaljik oldu bu.
Suadiye Plajı, 1930’ların başı. İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.




Caddebostan ve Suadiye Plajlarından görüntüler. İnsanlar çok samimi ve mutlu görünüyor. 
Sol üstte 1940'ların Caddebostan Plajı, diğer üçü 1930'ların Suadiye Plajı. Suadiye Plajı, Kadıköy'ün seçkinlerinin gittiği pahalı bir mekanmış. 1929'da açılan plajın oteli, lokantası, gazinosu, hatta caz bandı varmış ve Anadolu yakasının ilk eğlence mekanlarındanmış. Sağ üstte en öndeki arkadaşımızın pencereli mayosu ilgi çekici.
İstanbul'da Deniz Sefası Sergisi, Pera Müzesi, 6 Temmuz 2018, İstanbul.
Böylesine hoş bir sergiyi gezmiş olmaktan çok mutlu oldum. Sonbahara da merhaba demişken yazı anımsamak güzel oldu.
Bende de mistral bir bitiş yok değil ama... 6 Temmuz 2018.

Hiç yorum yok: