Bir Delinin Hatıra Defteri, Tatbikat Sahnesi, 24 Nisan 2016, İstanbul. |
Konumuz Behzat Ç. değil ama Erdal Beşikçioğlu’nun hayat verdiği Poprişçin karakteri. Ukraynalı yazar Gogol’ün (1809-1852) zamansız eseri Bir Delinin Hatıra Defteri’nin eşsiz yorumu da diyebiliriz. Uzun süredir bu denli etkilendiğim bir tarz olmamıştı.
Erdal Beşikçioğlu'nun Ankara'daki eski bir oyun performansından. Burada saçları kısaymış. Bir Delinin Hatıra Defteri, Tatbikat Sahnesi, 24 Nisan 2016, İstanbul. |
Biletleri yıllardan beri karaborsaya düşen, çıktığı dakikada tükenen, hatta bu sebepten tonla ekşi sözlük yazısına konu olan bir oyun bu. Biz nasıl başardık ve bu şerefe nail olduk peki? Efe sayesinde. Levent’teki nostaljik Melodi Pasajı’nın içindeki İstanbul Tatbikat Sahnesi gişesinden iki bileti koparmış. Büyük olay bence.
Anadolu yakasındaki bahara merhaba gezintisinin ardından akşam Levent’e vardık. Arabaya şerefiyeli bir yer bulup Melodi Pasajı’na yürüdük. Bu pasajda eskiden sinema vardı, İstanbul’a ilk geldiğim yıllarda sanki birkaç kez gittim diye hatırlıyorum ama çok da emin olamadım. Pasajdan içeri girdiğimde ise içimden ‘hey gidi günler, pasajların son kalanı mıdır bu acaba?’ diye geçirdim. Çok mutluydum.
Pasajın sinema salonu artık bir tiyatro sahnesi olarak hizmet veriyor. Erdal Beşikçioğlu’nun önderliğinde, tarihi 1940 yılına dayanan ve Devlet Tiyatroları’nın temelini oluşturan Tatbikat Sahnesi ruhu, Ankara’dan sonra İstanbul’da Melodi Pasaj’ında yaşıyor. Döne döne aşağı indik. Düz ayak salona girdiğimizde, halka şeklinde dizilmiş tekli koltukların tam ortasındaki meşhur vinci gördük. Erdal Beşikçioğlu vincin üzerindeydi ve bacakları iki yandan sallanıyordu. Oyun vincin üzerinde vuku bulduğundan kafa yukarıda izliyorsunuz; yerimiz o açıdan çok iyiydi. Sorunlu boynum hiç ses vermedi.
Bu da benim objektifimden. Bir Delinin Hatıra Defteri, Tatbikat Sahnesi, 24 Nisan 2016, İstanbul. |
Bir Delinin Hatıra Defteri, Tatbikat Sahnesi, 24 Nisan 2016, İstanbul. |
Bir Delinin Hatıra Defteri eskizler: akıl hastanesi hücresi, elinde kova kral figürü ve başa geçirilen kova sahnesi. |
Tek perdelik oyun yaklaşık 80 dakika sürdü. Bu noktada rejiden bahsetmeden geçemeyeceğim. Metni uyarlayan ve yöneten Cem Emüler, müthiş bir fikre imza atmış. O da oyunun tamamının bir vincin kafesinde geçiyor ve vincin komutasının da Erdal Beşikçioğlu’nda olması. Oyun bu sıkışık alanda geçse de Beşikçioğlu’nun bize serdiği evren kocaman. Devamlı hareket eden mavi vince, Poprişçin’in evi de, çalıştığı devlet dairesi de, gezdiği sokaklar da, yatağı da, tuvaleti de, kapatıldığı akıl hastanesindeki hücresi de, zihninin derinlikleri de sığmış. Bu arada kostümler de yerli yerindeydi ve ruhu iyi yansıtıyordu. Beşikçioğlu'nun önü pörtlemiş botlarına ise bayıldım.
Vinç fikri ayrı bir hoşuma gitti zira bizi yiyip yutan toplumsal mekanizmayı güzel yansıttığını düşünüyorum. Oldum olası endüstriyel ortamları, antrepoları, içinden boru geçen evleri, boyanmamış tuğladan okulları sevmişimdir. Yeniden düzenlenen bu salonun tavanı da biraz buna yakındı. Beşikçioğlu vinci salonun tepesine çıkarıp kafesinden çıkıp tavan korkuluklarına tutunarak yürüyünce sevgim de tavan yaptı. Hele bir ara az kalsın düşecek sandık.
Erdal Beşikçioğlu'nun Ankara'daki eski bir oyun performansından. Bir Delinin Hatıra Defteri, Tatbikat Sahnesi, 24 Nisan 2016, İstanbul. |
Oyunun adeta mitleşmesinde Erdal Beşikçioğlu’nun ‘Behzat Ç.’ karakterinin etkisinin olduğunu düşünmekten doğal bir şey olamaz. Diğer yandan performansı izledikten sonra, insan dizi etkisinden tamamen arınarak -ki ben başta dediğim gibi diziyi sadece yüksek sesinden biliyorum- ‘bu insan değil, farklı bir tür’ diyor. Mitleşmesi normal bence. İşine kendini bu denli vakfeden, karakterin bin kez hakkını veren, ‘yöntemi ben belirlerim, siz de ağzınız açık izlersiniz’ diye bağıran bir sanatçı Erdal Beşikçioğlu. Helal olsun, yazarken bile kalp atışlarım hızlandı. Normalde tekrarları sevmem ama bir şansım olursa tekrar izlemek isterim. Keşke herkes hayatın sınırlarını zorlasa ya da en azından zorlamaya kalkışsa.
Bir Delinin Hatıra Defteri, Tatbikat Sahnesi, 24 Nisan 2016, İstanbul. |
"Ayda sadece burunlar yaşıyor."
"Şubatın 49'u."
"Şubattan sonraki Ocak ayı."
"İngiltere burnuna enfiye çektiği zaman Fransa hapşırır."
"Cezayir Paşasının burnunun altında kocaman bir ben varmış."
Yazan: Nikolay Vasilyeviç Gogol
Uyarlayan ve Yöneten: Cem Emüler
Işık: Mustafa Bal
Ses: Tayfun Gültutan
Yönetmen Yardımcısı: Erdal Beşikçioğlu
Oynayan: Erdal Beşikçioğlu
Prömiyer: 4 Ocak 2008, Ankara
1 yorum:
Merhabalar,
Rus roman ve oyun yazarı Nikolay Gogol'un ''Bir Delinin Hatıra Defteri'' adlı oyununu geçtiğimiz günlerde okuyup bitirdim. Bu oyuna gitme fırsatı bulamamıştım ama eserini okumuş olmak da mutluluk verici. En sevdiğim alıntıları okumanız için sizinle de paylaşmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/bir-delinin-hatira-defteri-kitap-yorumu/
Keyifli okumalar dilerim,
edebiyatla ve sağlıcakla kalın.
Yorum Gönder