Fazıl ile Mozart Maratonu yolunda, Heybeliada, 12 Haziran 2015, İstanbul |
Cuma günlerinin serbest kıyafet olması iyi oluyor; üst baş değiştirmeden metro ve füniküler marifetiyle 6 civarı Kabataş’taydım. Can yine “Metro ile yetişebilecek misin?” denemesini yaptı tabii. 6,5’ta vapurdaydık. Harika bir seçim yapıp güneşin alnına oturmuşuz, neyse 5-10 dakika sonra güneş rahatsız etmemeye başladı. Bu arada geminin etnik çeşitliliği de takdire şayandı. Görebildiğim, sadece bizim bölümde iki Bartholomeos vardı, yani ona çok benziyorlardı.
Fazıl ile Mozart Maratonu öncesi, Heybeliada, 12 Haziran 2015, İstanbul |
“En iyisi önce bir şeyler atıştıralım” diyerek oradan ayrıldık ve yer bulduğumuz bir restorana oturduk. Yemekler kötüydü ama açık temiz havada rahatsızlık vermedi. Manastır’a tırmanmaya karar verdiğimizden vakitlice kalktık.
Fazıl için Manastır'a çıkıyoruz, Heybeliada, 12 Haziran 2015, İstanbul |
Kestirme ve patikalardan yaptığımız tırmanış ile 15 dakika sonunda Manastır’daydık. Manastır’a giden yollardaki manzaralar müthişti. Zaten vücut temiz havayı hemen algılıyor ve daha bir içine çekmek istiyor. Çıkarken Can hızıma pek yetişemedi, dedeee! Şaka.
Fazıl Say ile Mozart Maratonu - III. Konser, Heybeliada Ayatriada Manastırı bahçesi, 12 Haziran 2015, İstanbul |
Fazıl Say ile Mozart Maratonu - III. Konser, Heybeliada Ayatriada Manastırı, 12 Haziran 2015, İstanbul |
Festivalde Fazıl ile Mozart Maratonu bence çok iyi fikir. Virtüöz piyanistlerden ara sıra evrensel eserleri dinlemenin keyfi başka oluyor. Bu durum piyanist açısından da zinde kalmak adına güzel. Mozart’ın konçertolarından bir albüm yapan Fazıl’ın, Mozart’ın sonatlarını içeren albümü de yakında piyasaya çıkacakmış.
Mozart’ın eserlerinde genelde umutla dolar, bahar olursunuz. Kırlarda koşmak, bağırmak ama küfretmemek istersiniz. Fazıl da bakın Mozart için ne demiş: “Eserlerindeki sevinç dolu anlatım nereden gelir? Onlar zafer öyküleridir aslında: İnsan sevgisinin, eşitliğin, özgürlüğün zaferini anlatan dipdiri öyküler.”
Konser arayla beraber 2,5 saati buldu. Piyano malum açık havada olduğumuzdan, konser arasında tekrar akort edilmek durumunda kaldı. Yorumculuğuyla tüm dünyadan alkış alan Fazıl’a bu konserde martı, kuş, kedi ve köpek koroları eşlik etti. Biz de yavaş yavaş soğuyan gecede Mozart tınıları ile kendimizi Salzburg’da hissettik.
Fazıl Say ile Mozart Maratonu - III. Konser, Heybeliada Ayatriada Manastırı, 12 Haziran 2015, İstanbul |
Dönüşte yokuş aşağı adeta yuvarlanarak birkaç dakikada indik. Misafirleri almaya gelen ve dönen faytoncular baktım da önceliği hep kendilerine verdiler, malum ada ortamında iki fayton yan yana geçerken yayalara pek yer kalmıyor. Gece 12’de İKSV’nin konsere özel olarak kaldırdığı vapur ile saat 1 olmadan Kabataş’taydık. Sonrası ise fenaydı. Okulların kapanmasından dolayı olsa gerek o saatte trafik ilerlemiyordu ve zor taksi bulduk. Taksici de sabırsız çıktı. Bir oraya bir buraya, nerede trafik görse kaçar şekilde allak bullak kullandı; uzunları yakmış vaziyette eve vardık. Aslında organize olup Ada'da da kalınabilirmiş.
Tüm bu mücadeleye rağmen, konser için manastıra tırmanan o kalabalığın ortaklığını hissetmek güzeldi. Fazıl’a daima destek olmamız gerek.
Fazıl Say ile Mozart Maratonu - III. Konser, Manastır girişi, 12 Haziran 2015, İstanbul |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder