Peynir, Willem Elsschot, Kanat Kitap |
1930’ların ekonomik kıvranma döneminde, Hollanda’da bir katibin iş hayatı çilesinin ironik anlatımı. Bu senenin başlarında Hollandaca’dan çeviri ilk baskısı yayımlandı. Gerçekten çok beğendim. Elsschot bu kitapla ünlenmiş ve aslında reklam ajansı sahibi olarak yazar olduğunu uzun zaman ailesinden gizlemiş.
“…çocuklarım olduğu için yabancılarla tartışmaya girmekten itinayla kaçınırım; zira bunlar patronumun arkadaşları olabilir. Bu yüzden tramvayda beni itip kakmalarına izin veririm, ayağıma basan olursa sert tepki vermem. Ama o akşam artık hiçbir şey umurumda değildi. Nasıl olsa peynir rüyası gerçekleşmeyecek miydi?”
Şu kadarcık paragrafın ne kadar çok ve çeşitli çağrışım yaptığını düşünüyorum. Bir de kurumsal insan balonunda o dönemden bu döneme bir arpa boyu ilerleme yok, hatta balona stent takmak üzereyiz. Muhteşem bir çevresinde dolanma hikayesi.
Özgün Adı: Kaas
1 yorum:
Kurumsal insan gunümüzde artık İsviçre Peyniri Modelini uygulamaktadir. Kisi, peynirindeki (kişiliği) bildigi tüm delikleri kapatarak gardini almakta, bu sayede olacakları onceden kurgulayarak riski en aza indirmeyi amaclamaktadir. Elsschot'un tramvayda uyguladigi taktik gibi... Bir de eli comakli karsı kurumsal ekip vardır, kendileri delik deşik oldugundan, baskalarında da gedik acmaya çalışan. Mühim olan peyniri deliksiz olarak icine sindirebilmektir. Afiyet olsun.
Can
Yorum Gönder