14 Ekim 2021 Perşembe

Geyikli reloaded

Geçen yıldan devam ediyorum. 3 Eylül 2020 günü tekrar Geyikli’deyiz. Yine aynı evi kiraladık. Bu gidişimizde civarı daha iyi tanımış olduğumuzdan rahattık. Eylülde hava da Temmuzdaki kadar sıcak değildi. 

Şeker gibi vakit geçirdik. Çok bol yüzme, yürüyüş, günbatımı, bol midye, patates, dinlenme, harika Çanakkale peynirleri ve bir kez Tavaklı... Favorilerim yanında 'bol' olanlar.

Bu kez fazla bir şey yazmayacağım. Amaç salgın dönemi anılarımızı sabitlemek... 

Deniz sonrası çay keyfi, annem de hanım ağa gibi maşallah. 5 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.
Yeşil çayla ben... 5 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.

Aramıza çamaşır deterjanı girmiş, allahtan vegan. 5 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.


Annem selfie çekerse... 5 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.

Bir gün daha Bozcaada'nın arkasından batıyor, bu rengin hastasıyım. 6 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.

Favori kombom, 9 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.

Denizcim ve annecimle deniz keyfi. 10 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.

10 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.

Günü batırıyoruz. 10 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.

10 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.
Günbatımında Bozcaada vapuru... 10 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.

Son günümüzde yine iskeledeyiz. Diğer bir favori kombomla Geyikli'ye veda ediyorum. 11 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale.

Annem emektar plaj şiltemizi yıkıyor. Tatil bitti, yarın dönüyoruz. 11 Eylül 2020, Geyikli, Çanakkale

1 Eylül 2021 Çarşamba

Bozcaada

10 Temmuz 2020, Bozcaada Çanakkale.

Yazılarda hala geriden geliyorum. Çanakkale o sıralarda korona açısından iyi deniyordu. Üzerimizdeki ataleti biraz biraz atmış, salgında dışarıda ve görece özgür olabilmenin -önlemlere dikkat ederek- mümkün olduğunu görmüştük ve tadını çıkarıyorduk. İstanbul'a dönmeden bir gün Bozcaada'ya gidelim diyorduk. O gün bugün. Günlerden 10 Temmuz 2020 Cuma. Kahvemizi Bozcaada'da alır mıyız? Alırız...

Geyikli Vapur İskelesinden biletlerimizi aldık, yayan vaziyette geçiyoruz, deniz-yüzme faslı yapmaktansa Çınaraltı'nda birer kahve içip sokaklarda gezinti yapmayı planladık. Akşamüstü yüzmesini ise Geyikli'de yapacağız.

Kapalı alan tedirginliğimiz olduğu için vapurun hemen üst katına çıkıp gölge bir noktaya oturduk, maskelerimiz takılı. Boş yerler olmasına rağmen bir hanım, tam benim yanımdaki koltuğa oturdu ama hemen arkasından gelen arkadaşı 'napıyorsun ya, dip dibe oturmaya ne gerek var' deyip kaldırdı. İsabet oldu...

Öğlen 12'yi biraz geçe Bozcaada'dayız. Ada yaklaşırken harika görünüyordu. 

Çınaraltı, 10 Temmuz 2020, Bozcaada Çanakkale.

Hemen Çınaraltı'nda güzel bir yer bulup oturduk. Sakızlı Türk kahvelerimizi söyledik. 

Çınaraltı, 10 Temmuz 2020, Bozcaada Çanakkale.

Sonra Bozcaada'nın güzelim sokaklarında turlamaya başladık. Çınaraltı'ndan kalkarken garson çocuk bizi uyardı: 'Aman deyim buradan kalktıktan sonra maskesiz gezmeyin, jandarma sürekli ceza kesiyor' Söylediği iyi oldu zira açık havada gezerken çıkarabilirdim maskemi. Gerçekten de belediye mikrofonundan sürekli 'Maskesiz gezmeyiniz, ceza kesilecektir' anonsları yapılıyordu.

10 Temmuz 2020, Bozcaada Çanakkale.

Bozcaada'ya gelip tarihi Çiçek Fırın'a uğramadan olmaz. Taze Çiçek kurabiyelerinden aldık, yarım kiloluk da paket ettirdik.

10 Temmuz 2020, Bozcaada Çanakkale.

Biraz acıkınca annem balık ekmek, ben de elbette midye tercih ettim.

Midyeye tam odaklanmışım.
Sonrasında çay bahçelerinden birinde çayımızı içtik ve Çiçek Pastanesi'nden aldığımız kurabiyelerden yedik.

10 Temmuz 2020, Bozcaada Çanakkale.

İskele civarında vapurumuzu bekledik, yüzenleri, gelen geçenleri seyrettik. Buralara yeni mekanlar açılmış, son geldiğimde bu bölge boştu. Hem beach hem kafe-restoran şeklinde hizmet veren yerler oluşmuş, belediye de 1-2 duş koymuş. Habbele, Ayazma ya da Salhane'de yüzmeyi tercih ederim ancak iskelede böyle bir imkan olması güzel...

10 Temmuz 2020, Bozcaada Çanakkale.

Dönüşte kendimizi Bozcaada'ya karşı Geyikli'nin sularına attık, oh mis!

10 Temmuz 2020, Geyikli Çanakkale.

Manzaramız ise şudur, karşımız Bozcaada ♥️ 

Bu arada iyi ki hafta sonundan önce gitmişiz, çünkü 15 Temmuzdaki tek tatil gününü hafta sonu ile birleştirip Bozcaada'ya gelenler çok oldu. Hafta sonu Geyikli Vapur İskelesindeki kuyruk, kilometrelerce geriye gidiyordu. Maalesef 3-4 gün sonra da o zamana kadar vakası bulunmayan Bozcaada'da korona vakaları oluştu. Biri bir pansiyonerde, ikisi ise Çiçek Fırında. Pastane ve fırın karantina süresinde mühürlendi.

16 günlük tatilimiz çok güzel geçti, buraya tekrar gelinir demişim şu videoda. Öyle de oldu, Eylülde tekrar Geyikliyiz.

6 Temmuz 2021 Salı

Geyikli

6 Temmuz 2020, Geyikli Çanakkale.

Haftaya izne ayrılıyorum. Ne yapılacak, Datça'ya hangi arkadaşlar gelecek, kardeş gelecek mi konuşmalarını yaparken tam bir yıl öncesine gittim: Temmuz 2020. 

Türkiye'de koronavirüs salgını başlayalı üç ay olmuş. Salgın sırasındaki ilk tatil. Tatil yapılıp yapılmayacağının bile kafalarda (en azından benim kafamda) net olmadığı bir dönem. Yazlık ev yok, yazlık ev kültürü de bende yok zaten. Her yıl aynı yere, hele de en az dörtte üçü birbiriyle kavgalı komşuların olduğu bir ortama gitmek, hiçbir zaman bünyeme iyi gelmemişti. Ancak salgında ve yaz sıcağında İstanbul’da kalmak da bünyeme iyi gelmeyecekti. Deniz aylardır Geyikli’deydi ve "Buralar çok rahat, çıkın gelin" deyince Geyikli’den kiralık ev arayışına girdik. Arabayla uzun yolu pek sevmediğimden Geyikli mesafe olarak da iyi tercih oldu. Deniz hızlı şekilde uzak bir akrabalarının yenilerde yapılmış müstakil evinin üst katını ayarladı. Üstelik onlara da çok yakın.

Annemle babama tatil teklifimi yaptım.
Babam: Koronada bilmediğim evde kalmam, bence sen de vazgeç.
Annem: Korkmuyor musun, ben biraz korkuyorum.
Ben: İstanbul’un neminde eve tıkılmak istemiyorum, en azından yüzebildiğim kadar yüzerim. Çanakkale rüzgarlı, rüzgarda plajda korona morona kalmaz. Deniz de orada, ben gidiyorum.

Kiraladığımız evin manzarası, karşıki dünya Bozcaada... 1 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.

Son kertede arabada ben ve annem vardık. Arabayla uzun yol tecrübem az. Bir gece önce de işle ilgili konuları tamamlayabilmek amacıyla gece yarısından sonra yatmıştım, uykusuz çıktım yola. Paralı yolu denemeye karar verdik. Molalarda bile planlı olmak durumundaydık (Şu an fazlasıyla pratikleştik ancak geçen yıl bu zamanlar tedirginlik had safhadaydı.). Oksijenlerden birinde durduk, daha tadilatı bitmemiş bir ortam. Wc’den yararlandık; efendim çift maskeler, hiçbir kapı koluna değilmiyor, herkes birbirinin çantasını tutuyor, kolonyalar havada uçuşuyor. Öylesi böylesi derken Bozcaada vapur iskelesi yolu göründü ve Geyikli’ye vardık. Hava çok sıcak.

Evin arkası zeytinliklerle kaplı. Umarım böyle kalır, ancak şu an gitsek bilumum beton göreceğimiz kanaatindeyim, arşiv olması için ekledim. 1 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.

Ev sahibimiz beyefendi bizi karşıladı, meğer ev ikizmiş, ailesiyle hemen yan tarafta yaşıyorlarmış. Mart ve Temmuz 2020 arasında tüm market alışverişlerini internet üzerinden yapmıştık ve Geyikli’de sağı solu öğrenene kadar en az 4-5 gün bize yetecek kadar yemek, kahvaltılık, su, çay, kuru gıda getirmiştik.

Geyikli'de ilk çay saati, ön taraf çok sıcak, arka tarafta konuşlandık, buzluğu sehpa yaptık. 1 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.
Tabii 3-4 koli, valizler, 6 tane 5'er litrelik su ve koca buzluğu üst kata kendim taşıdım. En son burnumdan ter damlıyordu. Güneşin alnında kapılarının önünden elimde tonla eşyayla defalarca geçmeme rağmen ev sahibimiz kılını kıpırdatmadı. Normaldir herhalde, düşünüyorum da ben olsam taşımaya yardım ederdim, en az bir tur. Bilemeyiz, belki de bel fıtığı var.

Tipik çay saatlerimizden biri daha, birer drink alır mıyız? Ön taraf yanıyor, bu taraf küfür küfür esiyor. Burası Çanakkale, bırakınız essinler. 4 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.

Tertemiz, kullanışlı, şirin bir ev, önü açık, leb-i derya deniz ve Bozcaada manzarası karşımızda. Daha ne isteriz? Şöyle bir sağa sola bakıyoruz ki klima yok ve hava çok sıcak. Bu koşullarda 'sağlık olsun, biraz da pişeriz' demekten başka çare yok. Getirdiklerimizi yerleştirip biraz kestirdik. Saat akşam sekize geliyordu uyandığımda ama o günü denize girmeden tamamlayamazdım. Deniz gözlüğü dışında hiçbir şey almadan koşarak gittim. İnci gibi bir su, iyi ki geldik dedim içimden.

Denizkent plajının üst kısmında çam ağaçlarıyla, süleymancıklarla...
6 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.
Sonraki günlerde sabah yürüyüşlerimden biri sırasında çam ağaçlarının içinden geçilerek gidilen bir plaj keşfettim, ister ormanın içinde dur ister aşağı kuma in. 
Orman-bulut ne güzel ne güzel... 6 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.

Koronada ideal bir ortam gibi geldi ve yüzmeye oraya gitmeye başladık. Meğer burası Denizkent Tatil Sitesinin plajıymış, tabii halka da açık, bilen gelir ama öyle yoldan geçerken plaj olduğu anlaşılacak bir yer değil.

Ağaçların içinden geçip bu plaja iniyorsunuz. 6 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.

Geyikli’ye gelirken şu herkeste olan yönetmen koltuklarından almıştım, malum virüse dair belirsizlik had safhadaydı ve herkesin oturduğu şezlonga oturmamalıyız, nasıl dezenfekte edeceğiz gibi konular vardı. Dolayısıyla her Denizkent’e gidişimiz iki katlanır koltuk, çantaları koymak için bir kamp taburesi, plaj çantaları, duş olmadığı için -ben de duşsuz duramayacağım için- 5 kiloluk su bidonu, mama alacak yer olmadığı için 1-2 krikkrak, kuruyemiş ve meyveler eşliğindeydi. Vay koçum, Cevat Kelle. 

Annem kremleniyor, kremsiz çıkmaz abi! 6 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.
Deniz harika. Hiç güneşe gelemediğimizden ilk gün ormanda takıldık, belli ki ilaçlama filan olmuyor, o gün her yerimi sivrisinekler şişledi. Büyük bir ağacın altına L şeklinde koyulmuş iki bankın olduğu (yazının başındaki fotoğrafta sağda gözüküyor), denize de tepeden bakan bir yer vardı ama doluydu. 
...Fidanlar ağaça, ağaçlar ormana dönmeli yurdumda...
6 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.
Sonraki gün boştu, oradaki gölgede oturalım dedik ama yerler kum ve nasıl pis. Belli ki o banklarda birileri geceleri alem yapıyor, karpuz kabukları, içki şişeleri, sigara izmaritleri... Yakınında çöp kutusu olmasına rağmen oraya saçılmış çöpler. Denizkent yönetimi baş edememiş olacak ki o güzelim ortam o vaziyette kalmış. Biz biraz toparladık, çöpleri attık ama bu kez de sinek sürüleri. 
Burayı epey bir temizledik. Can dostlarımız şahit... 8 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.

Her seferinde annemle birbirimize bakıp “Koşullar bu, buna da alışırız” dedik. Demem o ki bu açıdan salgın, daha basit yaşamları, pratikliği ön plana çıkardı. Uydun uydun, diğer türlü eve tıkılman gerek. Alıştığımız otel konforu, temiz duşlar, wc ya da kabin yok. Diğer taraftan doğa aynı doğa, deniz aynı deniz. Adapte olmak bizim elimizde. 

This is Sugar. Hi Şekerpare. Kumlu ayaklar en sevmediğim şey. Niye? Çünkü tüm gün böyle kumlu kalan ayaklarım akşama yara oluyor, banko. 8 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.

Koşulları kendimize göre devşirdikse de, hiç üşenmeden bidonla mini duşlarımızı aldık, pek kimseler olmadığından oturduğumuz yerde mayoları rahatça değiştirdik. Baktım annem her mayo değiştirişinde daha da hızlandı. Bir de bu ortamda bunu başardığı için kendiyle gurur duyuyor: "Senin şu üst değiştirme taktiğin iyi oldu, ben de öğrenmiş oldum" diyor bana. 

Arabaya dönerken ise kumlu ayaklarımızı bidon su marifetiyle tekrar yıkadık, biz de çok titiziz gerçekten. Daha rahat olmak var aslında; bir şort, bir bikini, duş almadan, her sefer krem sürmeden, gölge aramadan, deniz sonrası mayo değiştirmeden ve bundan hiç rahatsız olmadan, günü kavrularak geçirenler hoşuma da gitmiyor değil. Fakat ben de böyleyim ne yapayım...

6 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale
Selam Bozcaada... 7 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.
Malum dışarda yemek de yemiyoruz. İstanbul’da yaptığımız yemekleri getirmemiz isabetli olmuş. 38-40 derecede, dar mutfakta, klimasız evde, elektrikli ocakta yemek pişirmemize gerek kalmadı, 4-5 gün idare ettik. Deniz’in annesi de sağ olsun çok güzel yemekler, mezeler gönderdi.
Aha batıyor... 7 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.
Bol bol günbatımı yaptık. Deniz'le uzun sohbetlerimiz oldu. Bozcaada'nın kenarından batan güneşin turanj oranj renklerine bayıldık.
7 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.
Şu an bu güzelliklere müsilaj gelmiş, deli oldum deli. Lütfen koruyalım bu muhteşemlikleri, arıtma işlerine kalıcı çözüm bulunsun lütfen lütfen. Ama nedense hiç ümidim yok...
Bir gün daha kızıl... 9 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.
Yazları genellikle iki öğünle geçiştirdiğimiz için sabah kahvaltılarımız mükellefti.
8 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.
Birkaç kez de ev sahibimizin akrabasının işlettiği balık restoranından eve balık söyledik. Günbatımı manzarasında birer deniz çipurası alır mıyız? Kaçırmayız.
8 Temmuz 2020, Geyikli, Çanakkale.

13 Şubat 2021 Cumartesi

Ajda Pekkan, Burhan Altıntop ve Enrico Macias

Ajda şarkıları için Tamirane Akasya'dayız, 31 Ocak 2020, İstanbul.
Ajda şarkıları için Tamirane Akasya'dayız, 31 Ocak 2020, İstanbul.

Bir yıl geriden devam ediyorum. Salgından iki önceki gece aktivitesi. İyi ki de çıkmışız. Yani olay şuna döndü: Şu an bir diş macunu alsan yarın ciddi kârdasın. Salgından önceki kültür, sanat, kültür fizik, seyahat veya gezenti türü aktivitelerinde de çok ciddi kârdasın. Hesap bu.

Cuma neşesi adı altında iş çıkışı Pelin'le Akasya'daki Tamirane'ye çufçufluyoruz. Bir Ajda şarkıları akşamı olacak. Pek çok şeyden bıkar, sıkılırım ancak Ajda Pekkan şarkıları no.

"Ooo bu Tamirane ne güzel!" diyerek içeri giriş yapıyorum. Uniq'tekine çok gittik ama Anadolu yakasına işi az düşen biri olarak buraya ilk geliyorum. Geniş, ferah, bir anlayışa göre cosy...

Pelin'le Tamirane'de... 31 Ocak 2020, İstanbul.

Millet gelmiş, kalan yerlerden güzel bir nokta seçip oturduk. Doğru düzgün öğle yemeği yiyememiştim ve de bugün cuma, o zaman tabii ki pis bir şey sipariş ettim. Pelin ise sağlıklı bir seçim yaptı. Ayrıca tüm ısrarlarıma rağmen bir şeyler içmem konusunda ısrarcı oldu, onun o sıralarda içmemesi gerekiyordu. Ben de ısrara dayanamayıp, arkadaşımı da takdir ederek kabul ettim. Oh süper bir cuma olacak.

Berrak Çetinkaya'yı duymuştum ancak canlı olarak ilk dinleyeceğiz. Hem bir enstrümanist hem de solist. TRT İstanbul Gençlik Koroları ve ardından İstanbul Devlet Konservatuarı gibi güçlü bir altyapısı var. TRT Gençlik Koroları ortak noktamız ancak bir farkla, ben TRT İzmir Çoksesli Gençlik Korosundaydım.

Akasya'daki Tamirane'yi çok beğendim, 31 Ocak 2020, İstanbul.

O arada bir ihtiyaç molası için gittiğimde karşılaştık, son derece neşeli, konuşkan biri. Üzerinde de kapüşonlu simsiyah bir kap mı desem kimono benzeri bir uzun üst mü desem öyle bir şey vardı, oldukça dikkat çekiciydi. Hemen dönüp Pelin'e anlatıyorum: "Solistle tanıştım, çok ilginç bir kostümle çıkacak gibi duruyor." 

Sonra orkestra geldi, ardından Berrak. Meğer o pelerinvari kıyafetin altında başka bir şey varmış, ben anlamamışım, niye pelerinle çıksın ki zaten...

Berrak Çetinkaya ile Ajda Şarkıları, Tamirane Akasya, 31 Ocak 2020, İstanbul.

Çok hoş bir ses, başarılı bir orkestra, Ajda'dan güzel bir seçki. E daha ne olsun... Kulaklarımızın pası silindi. Yalnız yan masadaki kalabalık kadın grubuna biraz göz devirmedik değil. Maşallah her şarkıda biri solist oldu ve sesleri kısıktı diyemem.

Şurada Akasya Tamirane'deki bu güzel konserden kısa bir kesit var. Palavra palavra palavra... Bunun bir de Burhan Altıntop versiyonu var ki her sıkıldığımda tekrar tekrar izlerim, lütfen aşağıdakini izledikten sonra Avrupa Yakası'nın 'palovre' bölümüne, buraya buyrunuz.

Tabii Ajda Pekkan deyince, bende her daim Enrico Macias canlanır. Her yönden şahane bir ikililerdi. 2007'de Parkorman'daki konserlerinde bulunma şansına erişmiştim. Çok eğlendiğimizi hatırlıyorum.

Ajda♥️Enrico dönemleri

Şurada haberine rastladım, komik konuşmaları da olmuştu Enrico ile Ajda'nın. Ajda'nın kendine has bazı oryantal haykırış ya da söyleme biçimlerini de Enrico'dan öğrendiğini ya da onu taklit ederek geliştirdiğini biliyoruz. Keşke daha uzun soluklu bir ikili olsalardı. O konserden birlikte söyledikleri Oh Melisa aşağıda. Enrico Parkorman'da itiraf etmişti Melisa'yı Ajda Pekkan'a yazdığını, bu kaydın başında onu anlatıyor.

Enrico Macias şu sıralar Netflix'te ikinci sezonu yayımlanan Fransız komedisi Family Business'ta konuk olarak oynuyor. Özleyenler bir göz atsın lütfen. Bu dizi pek bilinmiyor ancak gerçekten orijinal bir senaryo, tavsiye ederim.

Bu yazı da burada bitiyor. Ajda Pekkan'dan Burhan Altıntop'a, Enrico Macias'dan Family Business'a nasıl geldiğimi bilmiyor, çağrışımlarla yaşadığımı görüyorum.