12 Mayıs 2017 Cuma

Eskişehir

Tamam Adile Teyze, hemen yatıyorum, bak uyudum bile.
30 Nisan - 1 Mayıs tarihlerinde Eskişehir’deyim. Bu kısa gezi iyi geldi. Eskişehir ne şahane, insanları, esnafı ne hoşmuş meğer. Yılmaz Büyükerşen’in çabasını yıllardır takip ediyordum ancak bu kadar ilerlemiş olabileceğini düşünemezdim.
30 Nisan 2017, Eskişehir.
Geziye Odunpazarı’ndaki Kurşunlu Külliyesinden başladık. Külliye’nin içindeki komplekslerden biri Lületaşı Müzesi. Lületaşı dünyada bir tek Eskişehir’de çıkıyor. Almanlar meerschaum demişler, deniz köpüğü anlamına geliyor. Lületaşından daha iyi bir tanım bence deniz köpüğü.
Lületaşı Müzesi, 30 Nisan 2017, Eskişehir. En hoşuma giden lületaşı çalışması bu oldu.
Odunpazarı ilçesi, tarihi evlerinin restore edilmesinin yanı sıra müzecilik açısından da iyi değerlendirilmiş. Küçük küçük müzelerle karşılaşıyorsunuz. Eskişehir de verimli memleket, yazarı, çizeri, aydını bol. Karikatür Müzesinde rahmetli Turhan Selçuk’la karşılaşmak harika oldu.
Turhan Selçuk eseri, Karikatür Müzesi, 30 Nisan 2017, Eskişehir. 
Eskişehir'in eşraf konaklarından birinin dönüştürülmesi ile tasarlanan Kurtuluş Müzesi’ndeki savaş temalı karikatürler ilgimi çekti. Daha evvel hiç rastlamamıştım böylesine.
Eskişehir Kurtuluş Müzesi, 30 Nisan 2017.
Müzenin içinde özel bir bölüm yaratmışlar, ilk meclisin önünde Ulu Önder Atatürk'le fotograf çektiriyorsun, sonra dijital olarak kendine gönderiyorsun. Üzerimde ceket olsaymış, turist kalmışım.
Eskişehir Kurtuluş Müzesi, 30 Nisan 2017.
Pazar günü ülkemizin ilk yerli tomofili (Anneannemin deyişiyle) Devrim’i ziyaret ederek başladık. Devrim Arabası, 1961 yılında Eskişehir Demiryolu Fabrikasında 4,5 ayda imal edilmiş. O kadar bakımsızdı ki üzüldük. Bir tarafındaki ‘Devrim’ yazısı bile eksikti, bazı harfleri düşmüştü. Zaten müzelik tek araç kalmış, bakım yapmak bu kadar mı zor?
"Devlet Demiryollarımızın teknik imkanlarının müsait ve mükemmel olması nedeniyle, milli ekonomide mühim bir yer işgal edecek olan otomobil imalatı sanayinin kurulmasına liderlik etmesini uygun görmekteyim."
Cemal Gürsel, 29 Ekim 1961


Örneğin Mme Tussauds’ya girmeyi hiç düşünmedim. Türk mahsulü olmasından mıdır bilinmez Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’ne girmek istedim. Değdi de. Her dönüşte Atatürk’e rastlamak müthişti.
Büyükerşen’in Eskişehir’e kazandırdığı Müze, Londra’daki Madame Tussauds Müzesi’nin Türkiye’deki ilk örneği.
Muhteşem ile zevcesi Hürrem
Müzedeki heykellerin büyük kısmı Büyükerşen tarafından yıllar boyunca yapılmış ve Müze 2013’te açılmış. Önündeki kuyruklara inanamazdınız. Türkiye’de bir müze önünde kuyruk görebilmiş olmak harika bir his. Giriş 10 TL. Gelirleri de sivil toplum işlerinde kullanılıyormuş.
Bu grupta en çok Gürer Aykal ve Nazım Hikmet'i beğendim, inanılmaz benzetmişler.

Müze 5 salondan oluşuyor ve çeşitli dönemlerinden Atatürk, Atatürk’ün ailesi, yerli ve yabancı dünya liderleri, iş dünyası temsilcileri, sanatçılar, gazeteciler ve sporcuları neredeyse canlı canlı karşınızda buluyorsunuz. Bir kısım heykel de kişiye özel dekorlar ile sergileniyor.
Ortam, ışık, yerleşim, görevlilerin disiplini, her şey titizlikle düşünülmüş, gerçekten şapka çıkarıyorum, gurur duyduk.
Oy benim tonti Aziz Nesin'im, ortada İlhan Selçuk, sağda ağabeyi Turhan Selçuk ki dünya çapında bir çizerdi rahmetli.
Ağır abiler mi desem, ne desem, iyi benzetmişler ama değil mi? Kim kimi benzetmiş yahu?
Canım Adile Teyzem, senin gibi insanlara şu an o kadar çok ihtiyaç var ki, bilemezsin.
Halk Arenası Eskişehir'de...
Çok yaşasın...
Biri favori, diğeri favori olmayan çiftim...
Ne haber Albert, Eskişehir'i beğenmiş olmalısın.
Üstatlar çalışırken...
Ne olacak halimiz Nasreddin Hoca, senin keyifler keka.
Sonra Sazova Parkına gittik. Oturup pastoral mi takılsak diye yürürken birden kendimizi hayvanat
bahçesinde bulduk ve bir şans verelim dedik. Mükemmel çıktı. Meğer 28 Nisan 2017’de açılmış. Aslında çocuklara armağan olsun diye 22 Nisan’da açacaklarmış ama hava şartları yüzünden 28’ine kalmış. Biz ilk gezenlerdeniz.
Lama nereye koşuyor? Aman tükürmesin de koşsun.
Uzun süredir hayvanat bahçesine gitmiyordum. Bu tür yerlerde bende genelde tam odaklanma oluyor, o da kafa boşaltmak için iyi bir fırsat.
Penguen dostlarımızın keyfi yerinde.

Bahçede ve sualtı dünyasında olmak üzere 243 çeşit hayvan var. Panter türleri yok ama birkaç yıla gelecekmiş. Bu arada çok büyük bir alan, içinde bir Japon Bahçesi de yapılmış.
Pelikan ne haber?
Yönlendirmeler, hayvanlar hakkında verilen doyurucu bilgiler, ortamın temizliği ve ekip takdir edilesi idi.

Odunpazarı evleri yine Büyükerşen’in önderliğinde dokusu korunarak harika bir “eski şehir” olmuş.

Atıyorsanız şu Blaupunkt'u ben alabilir miyim?
Turumuzu Porsuk kenarında kısa bir gezinti ile sonlandırdık. Nehir kenarında yürürken bir motosikletin üzerine boylu boyunca uzanmış, elinde bir şişe şarapla güneşlenen adam, turu sonlandırırken iyi bir an oldu. Böyle özgür, rahat görüntülere ne kadar hasretiz demek ki.
Kent Park, 1 Mayıs 2017, Eskişehir. Buranın solu Eskişehir'in denizi ve plajı. Bayıldık, harika.
Son olarak da Porsuk’un tramvaylı tarafında köşebaşı bir pastanede kahve, soda molası verdik. Yandaki Tuğba yemişçisinden sıcak sarı leblebimi getirdi babam, çok sevindim. Gondola binmedik, kalabalıktı.
Porsuk kenarında son saatlerimiz, 1 Mayıs 2017, Eskişehir.




1 yorum:

Adsız dedi ki...

Canım kızım,
Ailece gittiğimiz Eskişehir seyahatini o kadar güzel özetlemişsin ki, seni tebrik ediyorum. Fotoğraflar, esprili anlatımınla kat be kat anlam kazanmış anneciğim😊 Seninle gurur duyuyorum❤️
Kalemine sağlık👍