3 Mayıs 2018 Perşembe

Güzel Havalarda Buenos Aires

La Boca, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.
Şubat ayının sonunda vücudumda pembe benekler çıkmaya başladı, benekler de kaşıntıları da giderek arttı ve göz kapaklarım dahil tüm vücudumu sardı. Üç hafta sonunda baktım geçmiyor, doktora gitmek durumunda kaldım ve doktordan “Sana ya da başkasına bir zararı yok ama 3-4 ay sürecek, kafayı biraz boşaltsan iyi olur.” cevabını aldım. Bunun üzerine bir tatil planlamaya karar verdim ve dümeni Latin Amerika’ya çevirdim. Aslında Mayısta Ebru’yla İbiza planımız vardı ama o da takvimini erkene çekip ‘uzaklara varım’ deyince ilk durağımız Buenos Aires oldu.
Buenos Aires


Arjantin’in başkenti Buenos Aires (İspanyolca Güzel Havalar), çiçek gibi bir liman şehri. Geniş bulvarları, yeşil alanları, rahat ulaşımıyla tam bir Avrupa kenti kıvamında. Kolonyal mimarinin de harika örnekleriyle dolu. İspanyol sömürgecilerin Güzel Havalar ismini verdiği şehir, dünyanın çeşitli yerlerinden insanların kaçış noktası olmuş. Çoğunluk İtalyan ve İspanyol kökenli. Bunu da şehirde hissedebiliyorsunuz zaten. Yalnız şehirdeki inşaat çalışmaları beni benden aldı. Biri tüm dünyadaki inşaatlara dur diyebilir mi? Hatta şu andaki Papa desin, nasıl olsa Arjantinli. Papa don't preach!
La Boca'ya varıyoruz. Buenos Aires'te otobüsler ve iş makinaları Mercedes marka. Kamyon, otobüs ve iş makinalarını sevdiğim için bu durum hoşuma gitti. 3 Nisan 2018, Buenos Aires.

Biz de gayet güzel havalarda Buenos Aires’teydik. İlk durağımız Buenos Aires’in ünlü semtlerinden La Boca. Boca deyince akla futbol ve de tango gelir. Boca, ‘ağız’ demek. Matanza/Riachuelo Nehrinin, genişliği 220 kilometreye çıkan dünyanın en geniş nehri Rio De La Plata’ya döküldüğü yer olduğu için bu isim verilmiş. 16. yüzyılda kurulmuş en eski yerleşim ve liman bölgesi olan La Boca, Buenos Aires’in temellerini oluşturuyor.
La Boca'da bir Diego Maradona, isteyenler para verip foto çektiriyor. 3 Nisan 2018, Buenos Aires.
Maradona’nın oynadığı Boca Juniors takımının ünlü La Bombonera Stadı burada. Boca Juniors, işçi kesiminin takımı yani tam bir halk takımı. Arjantin’de takım taraftarlığı ana rahminde başlıyor, dolayısıyla taraftarlık genetik diyebiliriz ve kökeniniz hakkında da bilgi veriyor.

Boca Juniors'ın ilk renkleri siyah beyazmış. Ancak bu renklere sahip bir takım daha varmış. 1906’da Boca Juniors ile Nottingham de Almagro karşı karşıya gelmiş, kazanan siyah beyaz renkleri alacakmış. Boca, maçı kaybetmiş ve renklerini Nottingham’a kaptırmış. Sonra takımın kurucuları yeni renk arayışına girmişler. Serde denizcilik var tabii, limana ilk giren geminin renklerini kullanmaya karar vermişler. İlk giren gemi de İsveç gemisi olunca takımın renkleri o günden beri sarı lacivert olmuş.
Buenos Aires'in sokak sanatı aşırı gelişmiş. Duvar resimlerine bayıldım. La Boca, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.
La Boca’nın Caminito Caddesindeyiz. Ortam son derece canlı.
Ortası avlu olan bir sanat merkezine giriyoruz. La Boca, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.


Göçmenliğin renklerinin ve hareketinin, evlerin dış cephelerine de yansıdığını görüyoruz.
Ressamı çaktırmadan çekerim, aferin bana. "Hepsi senin mi teyze?" diye soruyorum. "Evet" diyor.
La Boca, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.
Arjantin'deki ilk empanadamızı (börek denebilir) ise Caminito sokaklarında gezinirken Quilmes birası eşliğinde tadıyoruz.
Caminito, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.
Beneklerim Güzel Havalar'ı görünce daha ilk günden azalmaya, solmaya başladı. Sevindim.
Caminito'da bir şekerlemecinin önü. 3 Nisan 2018, Buenos Aires.
La Boca gezintisinden sonra Paris'teki Le Pere Lachaise kadar ünlü La Recoleta Mezarlığı'na geçiyoruz. Başta Eva Peron olmak üzere birçok tanınmış Arjantinlinin bulunduğu Recoleta'da ilginç hikayeler var.
Recoleta Bölgesindeki La Recoleta Mezarlığı, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.


Arjantin'in efsane first lady'si María Eva Duarte de Perón sadece 33 yıllık hayatına çok şey sığdırmış ve halkının sevgilisi olmuş. Halen de öyle. Arjantin’in kırsalında yokluk içinde büyüyen Eva, 15 yaşındayken oyuncu olmak üzere Buenos Aires’e gelir. Birkaç yıl sonra Albay Juan Domingo Peron’la tanışır. Sonra evlenirler ve bir yıl sonra da eşi devlet başkanı seçilir.
Eva Peron'un da yattığı, Duarte Ailesi mezarlığı. La Recoleta, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.
Evita, kadın hakları, işçi sendikalarının örgütlenmesi gibi birçok önemli konuda çalışır. Fakir halka yiyecek, para ve ilaç yardımında bulunur; okul, hastane gibi yapıların kurulmasını sağlar. Evita'nın kendine has stili, giyim tarzı da efsaneleşir.
La Recoleta Mezarlığı, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.


Arjantin'in 2007-2015 yılları arasındaki devlet başkanı da bir kadındı: Cristina Fernandez de Kirchner. O dönem, o ve Eva Peron arasında sık sık karşılaştırmalar yapılıyormuş. Ama onun da en az Evita kadar havalı olduğu kesin.

La Recoleta'da bazı mezarlar çok bakımlı, bazıları ise dökülüyor. Ailesinden geriye kimse kalmayanlarda durum böyle oluyormuş maalesef. Ölsen de her şey para elbette.
Ezcümle, La Recoleta son derece estetik bir mezarlık. Bu mezarlıkta belli ki köpeğini çok seven genç bir kızın naaşı yatıyor. 3 Nisan 2018, Buenos Aires.


Tabii saat olmuş geç, karnımız acıktı. Turistik olmayan bir mekan arayışımız da başarıyla sonuçlandı ve Arjantin stili pizzalar ve empanadalar yapan Güerrin'e gittik. Pizzalar bol domatesli, bol peynirli ve kalın hamurlu. Empanadalar ise İspanya'da yediklerim dahil şu zamana kadarki favorim.
Güerrin'de pizza ve empanada partisi verdik. 3 Nisan 2018, Buenos Aires.


Nasıl kalabalık, nasıl kalabalık, kuyruk var. Olsun hızlı ilerliyor. Birer empanada ve birer dilim de pizza aldık, başladık ayak üstü hüpletmeye. Yağlı, ballı ama çok lezizdi.
Of of of, bunlara dayanılmaz, yenir. Güerrin, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.





Tabii bu yemeğin üstüne derhal kahve ihtiyacı hasıl oldu. Seyahat ettiğim şehirlerde, sezondaysa mutlaka bir opera izlediğimden, Latin Amerika'nın en büyük opera salonu Teatro Colon'u önceden araştırmıştım. Bir ihtimal bir oyun bulabilir miyiz düşüncesiyle Colon taraflarına yürüdük.

Zinhar İngilizce bilmeyen bir kahvecide, yarım İspanyolcamla siparişi vermeyi başardım, harikalar yaratmış da olabilirim. Benim kahve siparişleri de bir garip tabii: 'aman deyim kahvesi az olsun, orası öyle olsun, burası şöyle olsun, ayrıca alıp çıkacağız amca, ona göre düşün'. Ardından kahvelerimizi alıp Colon'un önündeki yeşilliğe oturduk. Burası tam da Buenos Aires'in kalbi. Kahve iyi geldi ama.
Teatro Colon'un önündeki yeşil alan, nota sehpalarından oluşan bir enstalasyona konu olmuş, çok da güzel olmuş. Sol fotograftaki ayrıntıyı görebilenler bana ayrıca ulaşsın. 3 Nisan 2018, Buenos Aires.


Teatro Colon'da ana sezonun bir hafta sonra başladığını üzülerek öğrenince, en azından içeriye göz atabilmek adına salonun rehberli turuna katılmaya karar verdik. Biletleri alıp içeri girdiğimizde bizi karşılayan rehber 'Valla ben İspanyolca anlatırım' dedi, neyse sonra vazgeçti ama genel olarak isteksiz bir arkadaştı ancak sorularla biraz açıldı ve gülümsemeye başladı diye düşünüyorum. "Arjantinli kardeş kaç mil aşıp geldik biz bu Colon'a sen biliyor musun, gerrry daha çok anlat, daha çok!" Neyse, çıkarken sorduğum "Buenos Aires'te Teatro Colon dışında klasik müzik venüsü neresi var?" soruma verdiği doyurucu yanıtlardan ötürü affettim onu.
Bu salonda bir oyun izlemek çok güzel olurdu, artık başka sefere. Teatro Colon, Buenos Aires.


Bu salon, Milano, Paris, New York ve Londra Operalarıyla yarışıyor ve akustikte dünyada ilk beşte. Arjantin'de opera 'ne alaka' diyebilirsiniz ancak ülkeye 20. yüzyıl başındaki Batılı göçlerinin etkisiyle opera ve sanat ciddi şekilde gelişmiş. Teatro Colon'un ilk açılışı 1857, ancak 1888 itibarıyla tekrar inşaata girişilerek 1908'de Verdi'nin Aida'sı ile son açılışı yapılmış. Bu memleketin neredeyse yüzde altmışı İtalyan kökenli olduğuna göre güzel seçim.
Ana salonu ışıklar kapalıyken görebildik, daha ziyade KÖREBİLDİK denebilir. 'Işıkçılar test yapıyor' dendi ama saçma. Test yapıyorsa açıverir ışıkları, al sana test, bence yalan dolan. Ne de olsa Akdenizli kanı karışmış bu memlekete.
Teatro Colon, 3 Nisan 2018, Buenos Aires.


Teatro Colon at nalı şeklinde tasarlanmış, bunun da akustikte ciddi katkı sağladığı biliniyor zaten. Mimari projesine ve kullanılan malzemelere epey emek ve para harcanmış, mermerler İtalya ve Portekiz'den özel getirilmiş. Hele de altınlarla kaplı olan fuaye odalarından biri oldukça ihtişamlı. Bu salon kimleri ağırlamamış ki: Karajan'lar, Baremboim'ler, Pavarotti'ler, Domingo'lar, Callas'lar, Toscanini'ler...
Dulce de leche. Çıldırıyorlar bunun için.
Opera çıkışı otelimizde biraz dinlenip Arjantin'in alameti farikası alfajores yemek için meşhur Cafe Tortoni'ye gittik. Alfajoresin içinde 'dulce de leche' denilen bir çeşit karamel var: Altlı üstlü iki kurabiye arasına dulce de leche ve hindistan cevizi ile pastacı kreması eklenmiş olan sandviç şeklinde bir tatlı. Bayılmadım. Sandviçin çikolata kaplı versiyonları da var. Onlar daha iyi.

Bu memlekette tatlı çok seviliyor. Dulce de leche'yi her türlü atıştırmalığın içinde kullanıyorlar. Dondurması ve likörü bile var. Kahvaltıda ise reçel yerine tüketiyorlar. O yüzden tatlı memleket herhalde bu Arjantin. Tamam, kötü espri...
Cafe Tortoni 1858 yılında Fransız bir göçmen tarafından kurulmuş güzel bir kafe, hizmet kalitesi de iyi. Masada Ebru'yla paylaştığımız dev alfa duruyor. 3 Nisan 2018, Buenos Aires.

Hiç yorum yok: