17 Ocak 2016 Pazar

Pablo

Her zaman yanımda olan (kötü gün) dostum John'ın dediği gibi, dünya binlerce yıldır olduğu gibi bugün de cehennem ve nerede yaşarsak yaşayalım arka planda hep bir kaos. Ölümün olağanlaştığı şu günlerde farkındalığımın azalmamasına çalışıyorum; zor edindiğim ve değerli bulduğum şeyleri kaybetmemek için uğraşıyor, onlara tutunuyorum.

Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz y Picasso (1881 - 1973).

Ne yaptınız ya? Böyle isim mi olur? Dali'ninki uzun dedik de bu nedir? Dı dısının dı dısının dı dısının dıdısı olan Pablo... Hey koçum benim, 20 yaşından itibaren de babasının değil, anasının soyadı olan Picasso'yu benimsemiş. Ayrık kimliğini hemen o yaşta göstermiş. Türkiye'den de Özer Uçuran Çiller'i arada takdir etmek gerek.
Pablo Picasso ve Françoise Gilot, Ağustos 1948, Fransa.
Picasso 'Aslında bir çocuk gibi çizmeyi bilmek lazım' dermiş ki bu fotografta da çocuk kalbi ortaya çıkmış.
Büyük aşkı ve iki çocuğunun annesi Fransız ressam ve yazar Françoise Gilot ile Golfe-Juan'da (Cote d'Azur tarafında) tatilde. Bu arada resme giren arkadaşımız denizden çıkmış ama arada saçını taramış olacak, jilet gibi. 
Atatürk'le aynı yıl ama Malaga'da doğmuş, 20. yüzyıla esasen kübizm türünde eserleri ile damgasını vurmuş bir ressam, heykeltıraş.

Bugün onun çok bilinen kübist çalışmalarından değil, ilk döneminden ve kariyerinin mihenk taşlarından kabul edilen bir eserini paylaşmak istiyorum.

Pablo, her ne kadar annesinin soyadını kullanmayı tercih etse de, babasına karşı bir hassasiyeti ve düşkünlüğü var. Babası da ressam ve oğlunun kendisini fersah fersah aşması dileği ile onun başarılı olması için çok uğraşıyor. Pablo da ilk etapta babasını örnek alıyor ve resimlerinde de babasına çokça yer veriyor. Ama sonra içindeki isyanla kendi tarzını bir buluyor, pir buluyor.

Sadece 14 yaşında dönemin en önemli okulu Barcelona'daki Llotja Sanat Okulu'na kabul ediliyor. Gerçi iki yıl kadar okuyup bırakıyor ama belli ki harika çocuk.

Aşağıdaki resmin adı Ciència I Caritat (Science and Charity). Bilim ve Hayırseverlik olarak çevirebiliriz. Picasso bu devasa resmi (197 x 249.5 cm), 1897 yılında sadece 16 yaşındayken yapmış. Tabii temayı ve diğer her şeyi babası dikte etmiş ama inanılmaz. Bu eserle Madrid ve Malaga'dan kayda değer ödüller de kazanmış. Resme soldan baktığınızda kısalan yatak, sağdan baktığınızda uzayıp gidiveriyor.
Pablo Picasso, 'Science and Charity', tuval üzerine yağlıboya, 1897, Museo Picasso, Barcelona.
Rehber çok neşeli anlattı bu tabloyu: Doktor kılığındaki Picasso'nun babası, yataktaki hasta rolü yapan ve rahibenin elindeki çocuk Picasso'nun sokaktan bulduğu bir dilenci ve beraberindeki çocuk, rahibe ise aslında bir erkek ve Picasso'nun okuldan bir arkadaşı. 3 Ocak 2016, Barcelona.







15-16 yaşında bir genç için ağır bir kompozisyonu olan bu resmin adını da Picasso'nun babası José Ruiz y Blasco koymuş. Ama öyle ya da böyle Picasso Müzesi'nde bu resme bakmaya doyamadım. Müzede bu resmin altı ayrı eskizi de bulunuyor. Dönüşümlü olarak onları da sergiliyorlarmış. Müze, Picasso yaşarken 1963 yılında açılmış. Picasso bu eseri ile eskizlerini 1970 yılında Müzeye bağışlamış. Müzenin mimarisi ve bulunduğu mini sokak da çok güzel ve mistik.

'Bilim ve Merhamet' aslında son derece akademik bir çalışma ama arka planıyla dinlediğinizde çok daha fazla anlam kazanıyor. Ayrıca Picasso'nun bu stilde yaptığı son eser olarak belirtiliyor. Picasso, bundan sonra hepimizin bildiği gibi, artistik stilini akademinin sınırlarının tamamen dışına taşıdı.

Hiç yorum yok: