20 Şubat 2012 Pazartesi

BirdDay

BirdDay, Merve Şendil, 2012
1980’li yılların sonlarındayız. 329/3’te ikamet ediyoruz. İki kat üstümüzde Gönenç Teyzeler, Savaş Amcalar oturuyor. Merve ve Bora’nın annesi ve babası… Gönenç Teyzenin, lise dönemindeki sürme çekme hikayeleri (daha çok bunları anlatma biçimi), Savaş Amcanın hem yüksek işlevli balıkçı hem müzisyen kimliği ve o güzel sesi her daim aklımdadır. Biri benden bir, biri üç yaş küçük olan Merve ve abisi Bora… O zaman için yaramaz addediliyorlar. Babamın deyişine göre, biri çok sevdiğim kırmızı bisikletimin çok sevdiğim çıkartmasını, diğeri de lastikleri süslediğim parçaları arada sırada ödünç alırlarmış… Babam da kapının göz deliğinden bakıp kendilerine “ce ee” dermiş… Görmedim ben, Babam dedi. Ne kadar naif zamanlardı…


Şimdi ise, bir cumartesi akşamı Mısır Apartmanı’nın dördüncü katında, Merve’nin dördüncü kişisel sergisinin açılışındayız. İçeri girdiğimizde bizi karşılayan çilek avize ve gökteki bulutlar, sonra masa ve yerdeki bulutlar, beni derhal heyecanlandırıyor. Sonrası ise sizi tamamen içine saran, sarmalayan çalışmalar, yerleştirmeler…

Sevgilisiyle gittiği bir lokantada kurguladığı kısacık bir ana şahitlik ediyoruz. Yemek yedikleri masanın yanındaki masada beliren iki kuş kafesinin tetiklediği bir düş ve biz bu düşün gerçekliğini karşımızda görüyoruz, içine giriyoruz. Tüm çalışmalar örgü, düğümle tek tek, ilmek ilmek geçilmiş. Çilek avizede 800’den fazla çilek örülmüş! Çilek avize, galeri sahiplerini de çok sarmış olacak ki, kırmızı şarabımıza nefis çilekler eşlik ediyor. Benim sonraki favorim ise kuş eller…

Mısır Apartmanı’nın heybetinden mi, yoksa yüksek tavanlı binalardaki ısıtma fenomeninden midir bilinmez, birkaç saat sonunda iliklerimize kadar donmuştuk; çıkışta Dilek Pastanesi’nde içtiğimiz salep çok iyi geldi.


We love you Merve! Yaratıcılığının sınırlarını göremeyeceğimize, sınır tanımayarak devam edeceğine ve “uçmak için uçacağına” eminim.

BirdDay, 31 Mart’a kadar Pi Artworks Galatasaray’da.

5 yorum:

merve şendil dedi ki...

zeynep şahane bir yazı bu.
eline sağlık tekrar tekrar :)

Nursal dedi ki...

Canım kızım,
Ne de güzel ifade etmişsin İzmir anılarımızı. Gerçekten de çok sevgili komşumuz Şendil ailesi ile birlikte yaşadığımız o kadar çok hikaye var ki.... Hangi birisini anlatayım. Tamamı sizlerin çocukluğunuza dair çok şeker hikayeler. Hele hele Merve'nin çok sevgili babası Savaş'ın kendi elleri ile tuttuğu Palaska ve Zargana balıklarını bize yollaması ve tadı damağımızda kalan taze balık lezzetleri... O zamanların küçük Mervesi'nin büyüyüp de Mısır Apartmanında açtığı "BirdDay" sergisinin açılışına davet edilmem ve devamında sergiyi çok sevgili arkadaşım Gönenç ile birlikte gezmek beni o kadar mutlu etti ki şu anda sözlerle ifade edemiyorum. Merve'nin başarılı işlerine devam edeceğine inanıyorum. Merveciğim başarıların daim olsun.

Adsız dedi ki...

Selam Zeynep,
öncelikle yazını çok beğendiğimi belirtmek isterim, yazına ilham veren konu beni çoook eskilere götürdü eski çocukluğuma mahalle,komşuluk dönemlerime götürdü.Yazında bahsettiğin ilmikleri okurken annemin o kadar işin gücün arasında 5 çocuğuna ördüğü o el emeği göz nuru bizi soğuklardan koruyacak atkısında kazağına,beresinden çorabına giysiler, hele de onları giydiğimiz zaman ki yeni bir giysinin vermiş olduğu mutluluk aklıma geldiğinde -heyy gidi günler demekden kendimi alamadım..
çok teşekkür ederim bu duyguları tekrar yaşattığın için..

Murat Özel

Etkin Fare dedi ki...

Bu ne kadar güzel bir çağrışım, çok memnun oldum paylaşımına. Annenin de ellerine, emeğine sağlık...

Muhsin Usta dedi ki...

Bu sefer kapinin gozetleme deliğinden bakan göz Zeynep'in gözü; kapalı sol göz 80 lere goturuyor bizi. Hafızanın derinliklerinde ne varsa alıp çıkartıyor. Gozetleme deliğinden parlayan sağ göz ise, genişleyen objektifiyle tum detaylara odaklanıyor. Hiç bir detayı atlamadan, delikten ne gördüğünü, kapının arkasında merakla bekleyenlere aktarıyor...